12 Mart 2017 Pazar

ROBOTLAŞMAYA YÜZ TUTMAK

Umut dolu gözler. Yaradana duacı, geleceğini bekler bu gençler. Önümüze bir sürü yollar, engeller çıksada tek bir umuda koşmaya çalışıyoruz. Düşmekten dizlerimiz parçalansada ayağa kalkıp bir amaç uğruna bu yolda ilerliyoruz.


Her bir engel bizi daha da güçlendiriyor. Buna sevinmek lazım. Hayata ya da kadere küfretmek yerine, başımıza gelen tatlı beladan ders almamız gerek. Az çok tahmin edeceğiniz gibi sözü başarıya getireceğim. Çünkü günümüz öyle bir hal aldı ki başarılı olmak farz oldu. Artık ne kadar saygılı, kültürlü olunduğuna değil de cebindeki üç kuruş paraya, bulunduğu makama göre değer biçiliyor.

Ne yazık ki artık toplumumuz insan yerine robotlaşmaya yüz tutuyor. Bir kağıt parçası için yorulan gözler, yanaklardan süzülen yaşlar, stresten aklını kaçırma derecesine gelmiş/getirilmiş insanlar! Herşey o kağıt parçası değil!!!


Siz herşeyden önce duyguları, düşünceleri olan birer insansınız. Koşturmaktan aynadaki görünen görüntünün kim olduğunu bile tanıyamıyorsunuz. Asıl yaşamak istenileni gülüşlerle, boşverlerle erteliyorsunuz. Uzun zamandır düşünüyorum "İnsanoğlu neden anın kıymetini ölürken yaşar?" 

Kaybedilen hiçbir zamanın, ağızdan çıkan hiçbir sözün geri dönüşü yok. Zaten hepsi yaşanılan ana aittir. Durup bir anlığına bakın şu etrafınıza. Oynamaktan zevk aldığınız "HAYAT FİLMİ" ne birde yönetmen koltuğundan gözatın. 
Ve sorun kendinize bu film öğretici mi değil mi?, bu filmin oyuncuları insanlar mı yoksa robotlaşmaya yüz tutmuş insan topluluğu mu?