16 Mayıs 2017 Salı

SEVGİLİYE

Kalbim...  Kalbim çok ağrıyor sevgili.

Sensiz kalmaktan, geçtiğimiz sokaklarda sessiz çığlıklarda boğulmaktan, hırçınlığından korktuğum ama bir o kadar aşığı olduğum denizimin dalgalarından... 

Ellerim ellerini, dudaklarım dudaklarını hissetmeyecek diye öyle korkuyorum ki... 

Akıp geçen zamanı durdurmak için çareyi yarım yarım nefes almakta, göz yaşlarımı kalbime akıtmakta buluyorum.

Çok istedim seninle mutlu olmayı, geçmişi unutmayı sadece anda kalmayı, çok istedim.

Olmadı, olduramadık. Biz bunu aşamadık.
Hapsolduk gecenin karanlıklarına, yalnızlıklara. 

Ama bu son sevgili, sana güzel bir haberim var. Her zaman ki gibi bu savaşı da sen kazandın. 

Kalbim kaldırmıyor artık, göz pınarlarım kurudu,  senin uğrunda gözyaşı dökmekten. 

Şimdi gidiyorum. 

Senin kokunun, sesinin duyulmadığı, hiç bilmediğin bir yere. Belki de ölüme, ölmeye.

Hoşça kal sevgili HOŞÇA KAL...


10 Mayıs 2017 Çarşamba

BELKİ...

Hissettiğiniz duyguyu tam olarak kelimelerle ya da yazılarla dile getirebilir misiniz? ya da Dile getirirken gözyaşlarınızı saklayabilir misiniz? 

Tek bir cevap BELKİ... 

Kalplerimiz... kimi zaman ayrılıktan kimi zaman hayal kırıklarından dolayı paramparçadır. Zaman iyileştirir(!)  ama yaşanılan tarifsiz duygunun izleri bir harita gibi belirir kalbinizin üzerinde. Hangi yöne gideceğiniz, kime güveneceğiniz konusunda tereddüt yaşarsınız. 

İnsan, bu hayatı hissederek, hissettirerek yaşamalı. Ağlamak mesela, insanlar, tarif edemediği duygu ve düşünceleri ağlayarak dile getirmeye çalışır. Bu mutluluktan da olabilir, ihanetten de, aşktan da.

Yorulan kalbin dinlenmeye, üzülen beynin sakinleşmeye, gözlerden akan yaşın dinmesi gerek. Yeni güne, yeni umutlara haksızlık etmemek için.

 Bütün kötü düşünceleri ya da tarifsiz duyguları  geceye akıtmalı birer birer. Belki üşüyeceksiniz, aylardan TEMMUZ olsa bile. Nedeni kalbinizin üşüyor olması. Isıtmak için ne yapmalı? diye sorarsanız sevin hem de çok sevin! 

O zaman ısınır BELKİ...