Her yer gecenin sessizliğine bürünmüş . Koca şehir suskun bu gece . Şehri inleten tek bir şey var gözyaşları ve karmaşık çığlıklar ... Durmadan sevdiğini arıyor insanlar . Oradan oraya koşuşturuyorlar . Telefonlar çalınca herkesin yüreği ağzına geliyor .
Ben ise elimde geçen hafta doğum günümde aldığın ayıcığım ile seni arıyorum .
Her yer ateşlerle kaplı , dumanlar zehirliyor nefesimi , gözlerimi yaşartıyor .
Her yer acı , gözyaşı , şehit kanı ...
Baba , ben geldim ,hadi uyan ! Üşüyorum , korkuyorum baba . Yerler neden senin kanın ?
Baba ayıcığım ile dizlerim kırmızı oldu , kalk yerden hasta olacaksın . Ben yere yatınca hasta olurum diye kızardın şimdi sen yatıyorsun . Hadi baba eve gidelim . Ellerin soğuyor , rengin gidiyor , gözlerimin önünde soluyorsun babam , biricik kahramanım ... KALK!..
Annem ile ben ne yapacağız sensiz ? Bizi neden hatıralarınla bırakıyorsun baba ? Şimdi şu yerde yatıyorsun ya sen korkma diye ayıcığımı yanına bırakıyorum babacığım . Karanlıkta korkma diye o seni korur . Bana verirken ''Bu ayıcık seni karanlıktan koruyacak meleğim hiç korkma ." demiştin . Madem sen kalkmıyorsun o zaman bu karanlıkta seni korusun .
Kasklarınız neden yerde ? Yollar neden kırmızı ? Teyzeler , amcalar , nineler , dedelerin gözleri neden yaşlı ? Susma baba hadi konuş benimle , aç gözleri n'olur .
Gözlerimin önünde seni içine koydukları kutunun üzerine bayrağı örtmüşler , polis amcalar da bekliyorlar . Nereye götürüyorlar baba? Kalbimin üzerine resmini takmışlar bu ne demek baba ?
Gitme babacığım , bırakma beni n'olur ...
Uyan babacığım , aç gözlerini...
Hadi kalk artık , n'olur ...